English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

Sufi ile Terapist Kitabı Çıktı

Ali Rıza Bayzan'ın yakında yayımlanacak olan "Sûfi ile Terapist" adlı kitabından

This is default featured slide 4 title

Sufi ile Terapist Kitabı Çıktı.

Sufi ile Terapist Kitabı Çıktı

Ali Rıza Bayzan'ın yakında yayımlanacak olan "Sûfi ile Terapist" adlı kitabından.

Sufi ile Terapist Kitabı Çıktı

Ali Rıza Bayzan'ın yakında yayımlanacak olan "Sûfi ile Terapist" adlı kitabından.

23 Aralık 2012 Pazar


Senin gördüğün her şey, Bir'in işi.


Yalnızlık içinde, ama sımsıkı örtünmüş olandır O.

Kaldırırsan bu gölge perdesini, kuşkular dağılır gider:
Suretler yok olur, yalnız O'dur her şey,
Ve sen nurlanmış kişi, O'nun nuruyla bilirsin
O'nun fiillerini, duyuların gecesinde bulursun.

İbn Fariz (Sûfi şair v. 1235)

Aktaran: Annemarie Schimmel, İslamın Mistik Boyutları, çev., Ergun Kocabıyık, 2004, Kabalcı Y., s. 295

Hat: Celî sülüs: "ve huve meaküm eyne mâ küntüm" (: Nerede olursanız olun O (Allah) sizinle beraberdir." Kur'ân-ı Kerîm, el-Hadîd sûresi 57/4 
Hattat: Mehmet Özçay www.ozcay.com/mehmed



Allah vardır


İslam inanç ve denge dinidir.


İslam kesin inancı sağlamak ister.

İki kesin inancın birincisi şudur: "Allah vardır." İkincisi ise "Her şey Allah'a bağlıdır."

Bir başka deyişle Mutlak'ın dışında başka mutlak gerçeklik yoktur.
Her türlü nisbilik Mutlak'a bağlıdır.




Frithjof Scuon/İsa Nureddin (İsviçreli Sûfi ö. 1998)

İslam'ı Anlamak, çev., M. Kanık, 1988, İklim Y., s. 23 vd


Feridüddin Attar (Sûfi v. 1221 )


Aşk acısı ve kalbe deva oldu,

Zorluklar asla aşksız aşılamamıştır.

Feridüddin Attar (Sûfi v. 1221 )



Samimi müminin amacı


Samimi müminin amacı, Rabbinden gelen kadere tam rıza göstermektir. Çünkü mutmain olma hali tam itaat, teslimiyet ve sabır gerektirir.


Allah'ın emirlerlerine rıza göstermek, içsel huzur ve saflığın anahtarıdır.

Samimi kul hayatındaki her şeyden memnun ise, Allah ona koşar ve onu karşılar.



Rabia Christine Brodbeck / Fakr'a Övgü


(Rabia Christine Brodbeck, 18 yıl Londra'da modern dans dersleri aldıktan sonra New York'ta bir sufi merkezinde İslamiyet'le tanıştı.)



Sûfi ile Terapist


10 Aralık 2012 Pazartesi

YENİDEN DOĞMAK

* Bebek doğmayı kabul etmekle hayatının en büyük acısını yaşar.
* Bebek kadar annenin sınırlarını da zorlar doğum.
* Normal doğum esnasında bebek ölümle bile yüzleşir.
* Ama doğum sayesinde yeni bir hayat bulur bebek.

* Ruhsal doğum da böyledir, sancılıdır, çilelidir.
* Ancak sonunda insan yepyeni bir hayata gözlerini açar.
* İster bedensel olsun ister ruhsal olsun doğum esnasında 

soluğumuz kesilir, betimiz benzimiz atar, gözlerimiz kararır, içimiz daralır.
* Özetle ıstıraplı bir iştir doğmak.
* Ama doğmazsak, yaşamak diye bir şansımız olabilir mi ki!?

Ali Rıza Bayzan'ın yayın aşamasındaki "Sûfi ile Terapist" adlı kitabından
www.facebook.com/psikoterapilervetasavvuf

4 Aralık 2012 Salı

MEVLEVİ SOFRASI: Pekmezli Havuç Yemeği

Mevlevilik, tasavvuf ile ilgili bilgilerin yanı sıra sunduğu yemek reçeteleri de, kendi çağının yemek kültüründen bizlere sunduğu birer hediye...

Pekmezli Havuç Yemeği

Malzemesi:
1/2 kg havuç
2 su bardağı su
2 yemek kaşığı sadeyağ veya tereyağı
2 yemek kaşığı pirinç
1 su bardağı şeker veya üzüm pekmezi

Hazırlanışı:
Havuçların kabuklarını soyun, yıkayın, dilim dilim doğrayın ve tencereye dizin.
Suyunu koyup kapağını örtün.
Kısık ateşte havuçlar yumuşayıncaya kadar yaklaşık otuz dakika pişirin. Yağ ve pirinci ilave edin.
15-20 dakika sonra pirinçler pişince, şeker veya pekmezi dökün. 5-10 dakika sonra suyunu çekince ateşten alın.
Tencerede on dakika dinlendirin.
Tabağa alıp sıcak olarak servis edin.

Nevin Halıcı, SKYLİFE Dergisi

30 Kasım 2012 Cuma

Hz Ali'nin Bir Karıncayla Sınavı

Hz. Ali bir gün yolda acele ile giderken bir karıncayı incitti. Karınca ayaklarını oynatarak çırpınmaktaydı.
Hz. Ali karıncanın aczini görünce üzüldü. 
O bir aslandı ama karıncanın halinden perişan oldu. 
Karıncanın toparlanıp yürümesi için bir çok çare denedi ama nafile…

O gece rüyasında Hz. Muhammed’i (sav) gördü. Hz. Peygamber ona dedi ki:
-Ey Ali! Yolda acele  etme! İki gündür bir karınca yüzünden gökler yasa boğuldu. Yoldaki karıncayı incittin. Öyle bir karıncayı incittin ki hakikatten haberdardı. İşi gücü Allah’ı zikretmekti.

Hz. Ali titremeye başladı. Sonunda Hz. Peygamber (sav) dedi ki:
-Merak etme! Hesap gününde şefaatçin yine o karınca olacaktır. “Ya Rabbi! O bu işi kasten yapmadı.” diyecektir.

Hikayenin tamamı için bkz., Feridüddin Attar, İlahiname, çev., A. Gölpınarlı, 1988, MEB Y., s.69 vd

28 Kasım 2012 Çarşamba

Attığın ok nasıl geri döner?

* Söylenmiş sözü nasıl geri alabilirsin?
* Sonra hiç kimse olmuş bir kazayı geri çeviremez.
* Attığın ok nasıl geri döner?
* Düşünmeden söz söyleyen çok pişmanlıklar çeker.
* Söylediğin sözü söyleyebilirsin fakat söylediğini gizleyemezsin.

Feridüddin-i Attar, Pendname, 2001, MEB Y., s. 31 vd

1 Kasım 2012 Perşembe

Erzurumlu İbrahim Hakkı (ö.1780)

Fotoğraf: Hiç ummadığın yerde, nâgâh açılır perde, derman erişir derde. Mevlâm görelim neyler, neylerse güzel eyler.  (nâgâh: ansızın)  Erzurumlu İbrahim Hakkı (ö.1780)  Paylaşım: Mesut


Hiç ummadığın yerde,

nâgâh açılır perde,
derman erişir derde.
Mevlâm görelim neyler,
neylerse güzel eyler.



(nâgâh: ansızın)



Erzurumlu İbrahim Hakkı (ö.1780)

ego

Fotoğraf: SEVİLMEK egoya hizmet eder.. oysa SEVMEK.. ama GERÇEKten SEVMEK,egoyu parçalar ve insanı ÖZüne uyandırır ...  (layha)

SEVİLMEK egoya hizmet eder..
oysa SEVMEK.. ama GERÇEKten SEVMEK,egoyu parçalar ve insanı ÖZüne uyandırır ...

(layha)



Sûfi ile Terapist

30 Ekim 2012 Salı

Sûfi Yolu'nun amacı


Fotoğraf: Sûfi Yolu'nun amacı “insanı aslına döndürmektir” * Tasavvuf, insanın en derin ıstıraplarını kaynağında Allah’tan ayrılığı bulmaktadır.  * ... insanlar henüz insan olarak mevcut değillerken, Allah’ta mevcut idiler… * Yaratılıştan önceki bu hal içerisinde sonsuz bir mutluluk ve tamlık vardır. * Yaratılış, insanın ezeli ve ebedi olandan kopması, böylece birlik ve tamlığı yitirmesi anlamına gelmektedir... * Allah ile birlik hali insanın ilk hali olduğuna göre tasavvufi tecrübe de daha bu dünyada iken bu asla dönüş anlamını taşımaktadır.  Prof. Dr. Hayati Hökelekli, Din Psikolojisi, Ankara-1996, s. 347  Paylaşım: Ali Rıza Bayzan

Sûfi Yolu'nun amacı “insanı aslına döndürmektir”

* Tasavvuf, insanın en derin ıstıraplarını kaynağında Allah’tan ayrılığı bulmaktadır. 

* ... insanlar henüz insan olarak mevcut değillerken, Allah’ta mevcut idiler…
* Yaratılıştan önceki bu hal içerisinde sonsuz bir mutluluk ve tamlık vardır.
* Yaratılış, insanın ezeli ve ebedi olandan kopması, böylece birlik ve tamlığı yitirmesi anlamına gelmektedir...
* Allah ile birlik hali insanın ilk hali olduğuna göre tasavvufi tecrübe de daha bu dünyada iken bu asla dönüş anlamını taşımaktadır.



Prof. Dr. Hayati Hökelekli, Din Psikolojisi, Ankara-1996, s. 347


Güvercin gerdanlığı



Endülüslü bilgin İbn Hazm'ın (ö. 1064) ünlü kitabı Güvercin Gerdanlığı, gerçek aşk'ı bulmanın yollarını anlatır. 
Tunuslu Yönetmen Nacer Khemir, Güvercinin Kaybolan Gerdanlığı adlı filmi ile İbn Hazm'ın bu eşsiz kitabını filme aktarmış.


Ömer Hayyam


Dostum boş yere dünya gamını yeme; 

boş yere şu yıpranmış dünyanın derdiyle dertlenme; 
olan oldu, geçen geçti; olmayansa daha belirmedi; 
hoş olmaya bak; olanın, olmayanın gamına dalma.



Ömer Hayyam 
(Şair, düşünür. Ö. 1131 ) Çev., Abdülbaki Gölpınarlı




Sûfi ile Terapist

Aşk



* Aşkın belası öyle tatlı bir bela ki, ezelde başlamış olup ebede kadar uzanacaktır.

* Nitekim ruhlarımız, "Elestü bi-Rabbi-küm?" sorusuna karşılık olarak "Evet" anlamına gelebilecek pek çok kelime arasından "Bela"yı seçmiştir. 
* Kul, belayı kendisi istemeyince Allah neden versin ki?!.. Velev aşkın belası da olsa!..*



İskender Pala, Kitab-ı Aşk, İst.-2009, 11. bası, s. 81



* Yazar "evet" anlamına gelen bela ile "dert" anlamına gelen bela sözcüğü arasında bağ kuruyor.




Sûfi ile Terapist

Aşıklık nedir?


"Âşıklık nedir?" diye sordu biri.

Dedim, "Bu konularda bana sorma,
Benim gibi olursan bilirsin
O seni çağırınca anlatırsın hikayesini"



Mevlana Celaleddin Rumi (Sufi Pir v. 1273)




aktaran: William Chittick, Tasavvuf, çev., Turan Koç, İst.-2003, İz Y., s. 145


12 Ekim 2012 Cuma

psikoterapi ve din

Fotoğraf: PSİKOTERAPİ ve DİN Gelmiş geçmiş en büyük psikoterapistlerinden sayılan Jung (ö. 1961) psikoterapi ile din arasında ilginç bir ilişki kurar: * “Dinler nedir? Dinler ruhsal tedavi sistemleridir. * Peki bizler, biz ruh hekimleri ne yaparız? İnsan aklı ya da insan ruhunda baş gösteren hastalıkları tedaviye çalışırız. * Dinlerin de yaptığı bizimkinden farklı değildir. * Dolayısı ile Tanrı için, bir tedavi edicidir diyebiliriz. Bir tedavi edici, bir hekimdir Tanrı. Hastaları iyileştirir, ruhsal bozuklukları düzeltmeye çalışır. İşte bu bizim psikoterapi diye nitelediğimiz uğraştır. * Hatta din için psikoterapi sistemlerinin en gelişmişidir dersek, pratikte büyük bir gerçeği dile getirmiş oluruz.”   Carl Gustav Jung, Analitik Psikolojinin Temel İlkeleri, çev., K. Şipal, İst.-2000, s. 214  Sizce Jung haklı mı arkadaşlar?  Paylaşım:  Bayzan


PSİKOTERAPİ ve DİN
Gelmiş geçmiş en büyük psikoterapistlerinden sayılan Jung (ö. 1961) psikoterapi ile din arasında ilginç bir ilişki kurar:
* “Dinler nedir? Dinler ruhsal tedavi sistemleridir.
* Peki bizler, biz ruh hekimleri ne yaparız? İ
nsan aklı ya da insan ruhunda baş gösteren hastalıkları tedaviye çalışırız.
* Dinlerin de yaptığı bizimkinden farklı değildir.
* Dolayısı ile Tanrı için, bir tedavi edicidir diyebiliriz. Bir tedavi edici, bir hekimdir Tanrı. Hastaları iyileştirir, ruhsal bozuklukları düzeltmeye çalışır. İşte bu bizim psikoterapi diye nitelediğimiz uğraştır.
* Hatta din için psikoterapi sistemlerinin en gelişmişidir dersek, pratikte büyük bir gerçeği dile getirmiş oluruz.”

Carl Gustav Jung, Analitik Psikolojinin Temel İlkeleri, çev., K. Şipal, İst.-2000, s. 214

Sizce Jung haklı mı arkadaşlar?







Ali Rıza Bayzan

ekim yağmurları

Fotoğraf: Her şeyin gerçek ve kalıcı olanı, kendi içinde bulduğundur.   Serdar Özkan, Kayıp Gül "Ekim Yağmurları"  Ahmet Yavuz Balcıdostumuzun seçkisi


Her şeyin gerçek ve kalıcı olanı, kendi içinde bulduğundur. 

Serdar Özkan, Kayıp Gül "Ekim Yağmurları"






5 Ağustos 2012 Pazar

Sevmek

Fotoğraf: Öyle çabuk geçiyor ki günler Hele sen de bir bak hayatına. Daha dün doğmuşuz sanki Yeni okula başlamışız Yeni sevmişiz  Özdemir Asaf (ö. 1981)  Gözde Erşen arkadaşımızdan


Öyle çabuk geçiyor ki günler
Hele sen de bir bak hayatına.
Daha dün doğmuşuz sanki
Yeni okula başlamışız
Yeni sevmişiz

Özdemir Asaf (ö. 1981)







11 Haziran 2012 Pazartesi

Görme Engelliler Rüya Görebilir mi?

Photo: Görme Engelliler Rüya Görebilir mi? * Araştırmalar öyle gösteriyor ki, doğuştan görme engelli olan birinin rüyalarında görsel figürler yer almıyor.  * Bu kişilerin rüyaları görsel nesneler yerine yürüme duyusu, ya da mutlu olma hissi gibi günlük hayatta deneyimledikleri duygu ve duyulardan oluşuyor.  * Uzmanlar rüyalarda görsel figürler görebilmek için öncelikle bu deneyimi yaşamış olmak gerektiğini vurguluyor.  TÜBİTAK, Bilim ve Teknik Dergisi, Psikoloji Köşesi  * Bi insanın kalbi nasır tutmuşsa, kalbiyle bir şey algılayabilir mi?  * Kalbi nasır tutan insan, aşkı, şefkati, merhameti velhasıl bilcümle iyiliği neyle nasıl kavrasın!?  Ali Rıza Bayzan (Kurucu Admin)

Görme Engelliler Rüya Görebilir mi?
* Araştırmalar öyle gösteriyor ki, doğuştan görme engelli olan birinin rüyalarında görsel figürler yer almıyor. 
* Bu kişilerin rüyaları görsel nesneler yerine yürüme duyusu, ya da mutlu olma hissi gibi günlük hayatta deneyimledikleri duygu ve duyulardan oluşuyor. 
* Uzmanlar rüyalarda görsel figürler görebilmek için öncelikle bu deneyimi yaşamış olmak gerektiğini vurguluyor.

TÜBİTAK, Bilim ve Teknik Dergisi, Psikoloji Köşesi

* Bi insanın kalbi nasır tutmuşsa, kalbiyle bir şey algılayabilir mi? 
* Kalbi nasır tutan insan, aşkı, şefkati, merhameti velhasıl bilcümle iyiliği neyle nasıl kavrasın!?



18 Mayıs 2012 Cuma

Feriduddin Attâr (Sûfi. Vefatı 1221



Hakk’ın hitâbını tanı, kulunkini de
Sen HÛ deyince Hakk Hâyy der
Ne hoştur Hakk’tan Hâyy kuldan Hû
Kul ile Allah arasında Hâyy ile Hû


Feriduddin Attâr (Sûfi. Vefatı 1221


6 Mayıs 2012 Pazar

Üstat Cemil Meriç (Ö. 1987)



Üstat Cemil Meriç (Ö. 1987) çok okumaktan gözlerini kaybetmişti; Allah vergisi bir mucize olan görebilmenin kıymetini şöyle anlatıyor:
* "Gören, hangi hakla yalnızlıktan şikayet edebilir? 
* Mevsimler bütün işveleriyle emrinde, 
* renkler bütün cilveleriyle hizmetindedir. 
* Yıldızlar onun için doğar... 
* çiçekler onun için abideleşir... 
* Çocukların tebessümü onun içindir."



HACI BEKTAŞ VELİ ile MEVLANA CELALEDDİN


HACI BEKTAŞ VELİ ile MEVLANA CELALEDDİN

Bir adam, doğru olmayan yollardan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır. Neden sonra, yaptıklarından pişman olur. 
Günahlarından bir nebze olsun arınmak ve hiç değilse iyi bir şey yapmış olmak için bunu Hacı Bektaş Veli'nin (HY. 1271 ) dergâhına kurban olarak bağışlamak ister. O zamanlar dergâhlar aynı zamanda aşevi işlevi görmektedir.
İneği nasıl kazandığını Hacı Bektaş Veli'ye uzun uzun anlatır. Adamı dinleyen Hacı Bektaş Veli kararını verir.
- Uygun değildir. Kabul edemeyiz... diye kurbanı geri çevirir.

Çok sıkılan adam "Ne yapayım?" diye düşünerek Konya'da bulunan Mevlana Celaleddin Rumi'ye (HY 1273) gitme kararı alır. 
Mevlevi dergâhına varır ve durumu Mevlana'ya anlatır. 
Mevlana, adamı dinledikten sonra tereddüt bile etmeden hediyeyi hemen kabul eder. 
Adam beklemediği bu kabul ile şaşkınlılık geçirir ve aynı şeyi Hacı Bektaş Veli'ye de anlattığını, ama onun hediyeyi geri çevirdiğini söyler. 

Mevlana'dan davranışının sebebini sorar.
Mevlana şöyle der: 
- Biz bir karga isek Hacı Bektaş Veli bir şahin gibidir. Öyle her leşe konmaz. O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.

Adam hediyesinin kabul edilmesi sevinci ile geri döner; üşenmez kalkar Hacı Bektaş Dergâhı'na gider ve Hacı Bektaş Veli'ye, Mevlana'nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun, sebebini öğrenmek ister.

Hacı Bektaş şöyle der:
- Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise, Mevlana'nın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez. Bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir.


İbn Arabî (Sûfi Pir. 1240), Fusûsu'l-Hikem




Allah isimleri sayısızdır; 

çünkü bunlar kendilerinden zuhura gelen eserler aracılığıyla bilinirler ve bu eserler ise sonsuzdur.

İbn Arabî (Sûfi Pir. 1240), Fusûsu'l-Hikem

99 isim, Allah'ın isimlerinin başlıcalarıdır.


23 Nisan 2012 Pazartesi

TRANSA GEÇEBİLİRSENİZ ATEŞİN ÜZERİNDE BİLE YÜRÜYEBİLİRSİNİZ!



İnsanın bir normal bilincinden söz edebiliriz. Bir de olağandışı bilinç hallerinden söz edebiliriz. Örneğin,
* Uyku ve rüya esnasındaki bilinç halleri,
* Aşırı sevinç durumundaki bilinç halleri,
* Öfke ve ve panik durumundaki bilinç halleri,
* Hipnotik bilinç halleri,
* Nefes egzersizleriyle ulaşılan bilinç halleri,
* Vecd ve istiğrak durumundaki bilinç halleri, 
...


Olağandışı Bilinç Halleri'ne farklı inanış ve yollarla ulaşmak mümkündür; hatta dinsel inanışı olmayanlar bile Olağandışı Bilinç Halleri'ni yaşayabilir. Sufi Yolu'nda Olağandışı Bilinç Halleri amaç sayılmaz, belki yan ürün sayılabilir.


Olağandışı Bilinç Halleri'nin gücü olağanüstüdür. Bu konuda çarpıcı bir örnek de ateş üzerinde yürüme eylemidir.
* Bunun için yanmış odun ve kömür közlerinden bir zemin hazırlanır. Közlerin sıcaklığı 650-750 santigrattır ki normalde insanın ayaklarını üçüncü derecede feci bir şekilde yakar. Üçüncü derece yanıklar derialtı dokularına, derin dokulara ve hatta kemiklere kadar ulaşan yanıklardır.
* Katılımcılar telkin yoluyla transa sokulur.
* Ayaklarının yanmayacağı konusundaki telkini içselleştiren katılımcılar ateş üzerinde çıplak ayakla yürür. Ayaklarda ciddi bir yanık oluşmaz.
* Telkini içselleştiremeyenlerin ayakları yanmakta, yürüyüşü daha ilk adımlarda bırakmaktadır.

Bu bakımdan Sûfilerde görülen ve modern bilimle açıklanamayan bazı olağanüstülükleri hemen inkâr etmemekte fayda var. Bu türden olağanüstülükler modern bilimin sınır noktasıdır.

National Geographic'in konuya ilişkin bir belgeseli aşağıdaki linkte yer almaktadır
Foto: National Geographic'in Fire Walking adlı belgeselinden

Ali Rıza Bayzan'ın yayım aşamasında olan "Sufi ile Terapist" adlı kitabından

21 Mart 2012 Çarşamba

Selçuk Balcı - Beklesin Beni Yarim (Yeni 2011)


Sözler sevgili sınıf arkadaşım Adem İmdat Kesici'ye ait,
 yorum Karadeniz'in yen soluğu Selçuk Balcı'ya